0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

İlk hastaneye dönen hemşire 20 yıllık deneyimine ve astım hastası olmasına rağmen penceresiz odada kan almakla görevlendirildi…

Hakkında dava açılan kişi doktorluğu aynı hastanede sürdürürken, şikâyete kayıtsız kalan kurum amiri için ise hiçbir işlem yapılmadı…

Konya Cumhuriyet Başsavcılığı, Milliyet’in bir süre önce gündeme getirdiği, çalıştığı kurumda sistemli olarak taciz edildiğini öne süren kadın hemşire S.B.’nin şikâyetleriyle ilgili olarak dava açtı.

İddianamede, S.B.’nin şikâyet ettiği Halk Sağlığı Müdürlüğü eski Müdür Yardımcısı’nın tacize ilişkin sözleri yer aldı. Açılan davaya rağmen, kurum amiri, valilik ve idare mahkemesinin, savcılığın dava açtığı yönetici hakkında “soruşturmaya gerek yok” kararı verdiği de ortaya çıktı. 20 aylık süreçte, tacize uğradığını kanıtlamaya çalışan 2 çocuk annesi hemşire ise önce Konya’nın ilçesine, oradan bir başka Hastaneye sürüldü, daha sonra da deneyimli hemşire ve astım hastası olmasına rağmen penceresiz bir odada çalışmaya zorlanıyor.

Konya Cumhuriyet Savcılığı’nın soruşturma dosyasına giren belgelere ve iddianameye göre, olay Konya’da Halk Sağlığı Müdürlüğü’nde yaşandı. 2 çocuk annesi S.B. adlı hemşire, daha sonra bir başka göreve kaydırılan Halk Sağlığı Müdür Yardımcısı tarafından taciz edilmeye başlandı. Mağdur kadın, durumdan kurumun yöneticisini haberdar etti. Kurum yöneticisi de tanıklar önünde cereyan etmesi durumunda hemen olayı soruşturacağını söyledi. Tanıklar önünde bir süre sonra, söz konusu kişi, kadına, “Eteğin hatlarını daha iyi ortaya çıkartıyor”, “Seni görmek istemiyorum, seni her gördüğümde abdestim bozuluyor” gibi sözler etti.

Bir süre sonra ise kadının, kurumdaki bir başka kişiyle birlikte kent dışına gittiğine yönelik dedikodular çıkarttı. Tanıklara rağmen kurum müdürü, yardımcısı hakkında hiçbir işlem yapmadı.

Savcılar değişti

Mağdur kadın, bunun üzerine savcılığa başvurarak, başından geçenleri aktardı. Tacize uğradığını belirten kadın, konuyla ilgili tanıkların isimlerini de savcılığa bildirdi. Savcılık, Mart 2015’teki bu soruşturmadan sonra hem kadının hem de bütün tanıkların ifadelerini aldı ancak 20 ay boyunca soruşturmayı karara bağlamadı. 20 ay sonunda savcılar değişti, 15 Temmuz darbe girişiminden sonraki FETÖ operasyonları kapsamında adliyede ve bürokraside önemli değişiklikler oldu. Bu değişiklikler düğümün de çözülmesini sağladı. Savcı, 20 ay sonra dosyayı raftan indirerek, tanık anlatımı doğrultusunda söz konusu şüpheli hakkında dava açtı. Davada, tanığın, “Hatlarını daha iyi çıkartıyor” sözünü doğrulaması nedeniyle sadece bu ifade suça kanıt gösterildi. Yargılama kısa süre sonra başlayacak.

Başına gelmeyen kalmadı

Tacizi kanıtlamaya çalışan kadının başına gelmeyen kalmadı. Mağdur kadın, önce Halk Sağlığı Müdürlüğü’ndeki görevinden uzaklaştırıldı. 2 çocuğunu tek başına büyütmek zorunda olan kadın, nöbet nedeniyle atandığı hastanede sorunlar yaşadığını söyleyip, yardım talep edince bu kez 20 km. uzaklıktaki bir başka kuruma gönderildi.

Çocuklarına bakmakta zorlanan kadın, önce rapor, sonra ücretsiz izin almak zorunda kaldı. Geçici görevle bir başka kurumda görevlendirilen kadın, taciz iddialarıyla ilgili haberlerin basına yansımasının ardından ise Konya’nın ilçesi Yunak’a tayin edildi. Uzun uğraşlardan sonra hemşire S.B., görev yaptığı ilk hastaneye yeniden atandı. Ancak bu kez de psikolojik olarak yıprandığı gerekçesiyle aldığı rapor geri çevrildi. Bu raporun gerçekliğinin araştırılması için de hakem hastane olarak mahkeme tarafından S.B.’nin sorun yaşadığı isimlerin görev yaptığı hastane seçildi. S.B., 20 yıllık mesleki deneyimine ve astım hastası olmasına rağmen kan almayla, penceresiz bir odada görevlendirildi.

Hakkında dava açılan kişi doktorluk yapmayı aynı hastanede sürdürürken, bu kişi hakkında idari soruşturmaları yapmayan kurum amiri ile ilgili tüm şikâyetler ise savcılığın iddianamesine rağmen sonuçsuz kaldı.

Kaynak: Bir hemşirenin onur mücadelesi