Sayın başkan ve sevgili Sarıyerliler ;
Sarıyer’de CHP 15 yıl yerel yönetimlerde iktidar.
Bu 3 döneminin hemen hepsinde aktif parti görevde bulunmuş,
Bu 15 yıllık sürecin yaklaşık yarısında (7 yıllık kısmında) ilçe başkanlığı yapmış
Ancak belediye yönetiminde bir gün dahi bulunmamış birisi olarak bazı konulara açıklık getirmeliyim.
Bu bilirsiniz ki bir vatandaşlık görevi !

Sayın başkan ;

Hep ben şunu yaptım, bunu yaptım anlatıyorsunuz.
İyi güzel de!
Her yaptığınız başarılı icraatlarınızda yanınızda olduk,
Destek sunduk!
Alkış tuttuk!

Güzel işlerinize,
iyi yaptıklarınıza;
teşekkür,
taktir ettik,
Övgü aldınız,
yüceltildiniz
ve daha da güzeli için teşvik edildiniz.
Bunları size uzunca yıllar fazlası ile yaptım, hatta bazen haketmediğiniz halde “yoldaşlık hukuku” gereği yerine getirdim.
Sonuçta bu kamunun malı, yetimin, öksüzün ve garibim hakkı, hukuku olduğu için bu işin bir de muhasebesi var bir aktifi olduğu gibi bir de pasifi var.

Yapılması gerekipte,
yapmadıklarınız,
Yapamadıklarınız,
Veya kötü yaptıklarınız var.

Bunları da söylemeliyiz ki ; Sizden sonra gelenler ders alsınlar.

Bunları başlıcalarını “hukuksal bir sorun” çıkmadan sıralayacak olursak;
Bugün burada yazdıklarımı zaman zaman size yazılı olarak rapor halinde sunmuş birisiyim.
Yine parti içi toplantılarda dile getirmiş birisiyim.
Hatta bazen parti üyelerimizden sizinle anlaşamadığım konusunda eleştiri almama rağmen bunları yaptım.
Şimdi düşünüyorum da; sayın başkan;
Aşağıdaki yazacaklarıma zamanında uyulsaydı,
Belki bugünkü sonucu
yaşamayacaktık,

Ne dersiniz?

Başlıyorum, sayın başkan ;

-Çağımızda en büyük yatırım insana yapılan yatırımdır. Geleceği planlayıp kadro yetiştirmeliyiz,bu siyasi kadroda olabilir önerilerime
uymadınız. Nedense bürokratlarınızı hep farklı anlayışlardaki insanlardan seçtiniz. İdeolojiye uygun İnsan yetiştirmediniz.
-Parti kadroları ile sürekli kavga etmeyin dedim, siz aksini yaptınız…
Sizi seçen, seçim kazandıran ilçe yöneticilerini sürekli etkiniz altında olsun, bana itaat etsinler düşüncesinden kurtulun diye telkinde bulundum, ancak başaramadınız.
-Örgüt seçimlerinde taraf olmamanızı, parti üyeleri üzerinde kamu gücünü haksız yere kullanmamanızı rica ettim bunda da başarılı olamadınız.
– Örgüt seçimi ile seçilen meclis üyelerini dikey örgütlenmeden gelen siyasi gücünüzü kullanarak olması gereken meclis üyesi sıralamasından çıkardınız.
– Kendi elinizle yazdığınız meclis uyelerini etkin hale getirin, edilgen olmasınlar dedik, bunu yapmadığımız gibi zaman zaman onları rencide ederek, dışladınız.

-Cumhurbaşkanlığı, genel seçimler ve referandumlarda birlikte çalışalım dedim, Sarıyer’de pek sokakta görülmek istemediniz. Sadece yerel seçimlerde çalıştınız.
Bunlar benim size önerilerim ve sizin yapmadıklarınız.

Bir de iktidarınızın halk tarafından da beğenilmeyen, son beş yılda yaptıklarınız var .

Sayın başkan;
-Sarıyer’in kuzey ormanlarına sahip çıkmayıp özellikle son 5 yılınızda imarlı, imarsız yapılara göz yumdunuz.
Buralardan sağlanan kaynakların bir kısmını parti içi iktidarınızı güçlü kılmak için kullandınız.

– Merkezi hükümetin yanlış uygulamalarına ses çıkarmadınız veya çıkaramadınız.
– Kendinizden güçlü olanlara şirinlikler yaparken, altınızda ve sizinle eşdeğer kadrolara karşı, kibirli, üstenci ve zaman zaman aşağılayıcı insan onurunu kırıcı davranışlarda bulundunuz.
– AKP iktidarına karşı nedense korkak, ürkek davrandınız hatta değim yerinde ise “Ne istedilerse” verdiniz.
– Sarıyer’in sosyal amaçlı kullanılacak bir çok yerini merkezi hükümetin kullanımına sundunuz.
– Özellikle son yıllarda Sarıyer’in bir çok mülkünü sattınız.
– Şu anda elinizdeki kamu gücünü haksız, hukuksuz bir şekilde sizi 15 yıl iktidar yapan eski partinize karşı kullanıyorsunuz.

Bunları yapmamış olsaydınız sonuç böyle olmazdı, sanki ne deseniz?

Sayın başkan;
Gelecek hafta size ” son mektubumu ” yazarak sizden “isteyerek” veda edeceğim.
Şimdilik sağlıcakla kal…