Türkiye uzunca bir süredir yargının araç olarak kullanıldığı siyasi soruşturmalarla şekilleniyor. Cemaat-hükümet ortaklığının 2007’den itibaren yürüttüğü Ergenekon, Balyoz, KCK ve basın soruşturmalarının yerini bugünlerde FETÖ’ye yönelik operasyonlarla Kürt hareketine yönelik siyasi operasyonlar almış durumda.
Bu iki eksende yürütülen soruşturmalar, at izi ile it izini karıştırarak, gerçek suçluların yanında bu suçlamalarla ilişkili olamayacak yazar, aydın, gazeteci, siyasetçileri de katarak yürütülüyor. Tıpkı cemaatçi yargıç ve savcıların yürüttüğü soruşturmalarda olduğu gibi “muhaliflerin tasfiyesinin” amaçlandığı açık. Zaten yönetenler de bu amacı gizleme ihtiyacı bile duymuyor.
Hukuk ve adalet, korunması ve yaşatılması için emanet edildiği yargı eliyle katledilmesine ilişkin Yargıçlar Sendikası Başkanı ve Ankara hakimi Mustafa Karadağ Cumhuriyet’ten Kemal Göktaş’a konuştu.
O söyleşiden bazı bölümler şöyle:
Siz 15 Temmuz’dan önce yargıda bu kadar çok cemaatçi olduğunu düşünüyor muydunuz?
2 bin 500 civarında olduğunu tahmin ediyordum…
Bu kadar çok cemaatçi yargıya nasıl yerleşti?
Açığa alınanların, tutuklananların sicil numaralarına baktığınız zaman 1980’den sonra başladığını ve giderek arttığını görüyorsunuz. 82’ye kadar 3, 5, 10 iken 90’larda ve 2000’li yıllarda çok daha fazla sayıda artmış. Netice itibariyle cemaat yargıya yerleşmiş. AKP ile birlikte daha da arttığını görüyoruz ama temelinin 80’den sonra atıldığını söyleyebiliriz.
Yargıda FETÖ’cülerden boşalan kadrolara başka cemaatlerden insanların geldiği söyleniyor.
Bizzat benim bildiğim yargıç atama hikayesi var. İnsanlar atanmak için referans almak istiyorlar. Yargıç savcı adaylığı mülakatında şu ana kadar 4 kere yazılıda ilk 100’e girmiş insanların elendiğini gördük. Bunları Adalet Bakanlığı ve Yargıda Birlik üzerinden konuşmak gerekiyor. Yargıda Birlik yönetiminde olan müsteşar yardımcısının yazılı sınavı kazanmış yargıç adayına ‘her şey tamam, ama siyasi referansın eksik dediği’ biliniyor. Bu ciddi bir konuşma. Hakyol, Süleymancılar ve Menzilciler tarikatlarından çok sayıda aday alındığı söyleniyor. Yeni alınan 4 bin civarındaki yargıç ve savcıya baktığımızda da ne yazık ki bu dedikodulara inanmak zorunda kalıyoruz. Tabii içlerinde tarikatlara mensup olmayanlar vardır ama en azından adayların içinde mütedeyyinlerin ve özellikle Süleymancılar ve Menzilcilerin tercih edildiğine dair ciddi bilgiler var.
Kaynak: Yargıda yeni tarikatlar dönemi