News
News
TAK’ın Ankara saldırısını üstlenmesi, YPG iddiasının ise “Batılı dostları” nezdinde karşılık bulmamasıyla sıkışan Saray-AKP iktidarı; Kaçak Saray’daki Bakanlar Kurulu sonrası söylem değiştirmeye başladı. Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, intihar bombacısı için “İsmi başka bir şey olabilir” dedi, daha önceki “YPG’li” iddiasını “PYD bölgesinden Türkiye’ye geçmiştir”e yuvarladı.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, bugün (22 Şubat) Kaçak Saray’da Tayyip Erdoğan başkanlığında yapılan Bakanlar Kurulu’nun ardından gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Kurtulmuş, 17 Şubat Ankara saldırısına ilişkin, Erdoğan-Davutoğlu ikilisinin “Hiç şüphemiz yok, saldırgan PYD ve YPG’li” açıklamalarının ve “Belgeleri var” iddialarının aksine bu kez intihar bombacısı için “PYD bölgesinden Türkiye’ye geçmiştir” demekle yetindi.
“İsmi başka bir şey olabilir. İsminin başka bir isim olması meselenin gerçeğini değiştirmez” diyen Kurtulmuş, saldırıyı gerçekleştiren kişi için “PYD’li-YPG’li” tabirini de hiç kullanmadı.
Kurtulmuş’un konuya ilişkin açıklamaları şöyle:
Olayın ilk gerçekleştiği anda kendi ortaya koyduğu ibraz ettiği kimlik bilgileri bakımından, biliyorsunuz bir parmak ve bir el bulundu. Baş parmak ve bir el bulundu bu patlama yerinde. Buradaki parmak izlerinden şahsın kimlik bilgileri o şekilde tespit edildi. Yani Mardin’den 2014 yılı yaz ayında girdiği, daha evvel PYD bölgesinden Türkiye’ye giriş yaptığı, PYD bölgesinde orada bulunduğu ve oradan geldiği çok açık, çok net olan bir durumla karşı karşıyayız. Bizim elimizdeki bilgi buydu, olay anında ve olay sonrasındaki araştırmalar sırasında. Şimdi bu kişinin aslında isminin başka bir isim olup olmadığı şu anda devam etmekte olan tahkikat çerçevesinde mahkemenin, daha doğrusu tahkikatı yapan savcılığın görev alanı içerisindedir. Savcılığa bu bizim de bilgilerimiz kimlik bilgilerinin teyit edilmesi bakımından DNA testleri yapıldı. Savcılık bunlarla ilgili resmi açıklama yapacaktır.
Ama sonuçta net olan şey şudur. Bu bombayı patlatan kişi PYD bölgesinden girmiştir. Bu arabanın temin edilmesi, İzmir’den kiralanması, arkasından İstanbul’a götürülmesi, oradan Diyarbakır kırsalına götürülmesi, oradan Diyarbakır kırsalından tekrar Ankara’ya getirilerek burada bu bombayı patlatan kişiye teslim edilmesi bütün bunlar ondan sonraki soruşturma safhasında açıkça ortaya konulmuştur. Yaklaşık 20’nin üzerinde kişi gözaltına alınmıştır. Bunların içerisinden bir kısmı da tutuklanmıştır bildiğiniz gibi. Dolayısıyla emniyet bakımından olayın işleyişi serüveni aradaki ilişkiler itibariyle sayın içişleri bakanımızın da açıkladığı gibi aşağı yukarı olayın bütün yönleriyle safhaatı ortadadır. Ancak ölen canlı bombanın gerçek kimliğiyse o da yapılan DNA testlerinden sonra netleşir netleşmez bunu da kamuoyuyla paylaşırız. Çünkü dediğim gibi biz net bilgi üzerinden görüşlerimizi ifade ederiz. Şu anda soruşturma savcılık tarafından devam ettiriliyor.
İsmi başka bir şey olabilir. İsminin başka bir isim olması meselenin gerçeğini değiştirmez. Mesele, tekraren söylüyorum bu kişi PYD bölgesinden Türkiye’ye giriş yapmış, kendisini ibraz ettiği kimlikle bu şekilde Türkiye’de kayıt altına alınmış ve bu kimliğe bağlı olan kişinin işbirliği içerisinde olduğu bir zincir içerisinde de eylem PYD-PKK bağlantılı olarak ortaya konulmuştur. Eğer böylesine bir saptırma da söz konusuysa bu eylemin bir kere daha ne kadar art niyetli olduğunu ortaya koyar. Ne kadar hesaplı kitaplı olduğunu ortaya koyar. Dolayısıyla bizim resmi bilgileri bu anlamda netleştikçe ortaya koymak gibi bir sorumluluğumuz var.
17 Şubat’taki Ankara saldırısından 17 saat sonra, 18 Şubat sabahı kameralar karşısına geçen Başbakan Ahmet Davutoğlu, saldırının YPG mensubu Salih Neccar adlı bir Suriyeli Kürt tarafından gerçekleştirildiğini ileri sürmüştü.
Yine 18 Şubat günü Genelkurmay Başkanlığı’nı ziyaret eden Tayyip Erdoğan ise PYD ve YPG’den gelen yalanlama açıklamalarına karşın İçişleri Bakanlığı’nın ve istihbarat örgütlerinin elde ettiği bilgiler ve belgeler olduğunu ileri sürerek ,“İnandıramadığımız dostlarımızı herhalde bu olay karşısında bu işi daha iyi anlamalarına bu vesile olacaktır” demişti.
Erdoğan, aynı iddiasını 19 Şubat’ta da sürdürerek, “Hiç şüphemiz yok YPG. O zaten PYD’nin silahlı gücü malum. Olayın örgüt olarak faili, her ne kadar üstlenmeseler de YPG ve PYD. Bu bizim artık hükümetimizle, güvenlik güçlerimizle, istihbaratımızla geldiğimiz nokta burası” ifadelerini kullanmıştı.
Kaynak: AKP’nin ‘YPG belgeleri’ yalan oldu: “İsmi başka ama PYD bölgesinden girdi”
