News
News
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin grup toplantısında gündemi değerlendiriyor.
CHP lideri toplantıda “Halkın umudu Kılıçdaroğlu” sloganlarıyla karşılandı.
Kılıçdaroğlu, sloganlara “Benim umudum da sizlersiniz” karşılığını verdi. Kılıçdaroğlu “Her çiçekten var aramızda. Bu buketten Anadolu’yasaygılarımız gönderiyoruz” dedi.
Kılıçdaroğlu’nun konuşmasının satırbaşları şöyle:
SAVCI İLE AVUKAT AYNI YERDE OLACAK
Türkiye ciddi sorunlarla karşı karşıya.
İyi yöneltilmiyor.
Çıkışımız var.
TC’nin kurucu ayartlarına dönerek bu karanlığı aşacağız.
Avukatlar Günü. 1923’te Ankara Barosu açılıyor.
Avukatlık önrmli bir görev.
Yasada Kamu hizmetidir diyor.
Adaleti arayan herkesin ilk başvurduğu yerdir.
Savunma bütün demokrasilerde temel haktır.
Yargının kurucu unsurudur.
Buradan avukat kardeşlerime sesleniyorum.
CHP iktidarında avukatla savcı aynı yerde aynı düzeyde duracaklar.
Kürsüde sadece hakim olacak.
RAHATSIZ OLDULAR YASA DEĞİŞTİRDİLER
Adli yılın açılışında TBB Başkanına konuşma hakkı verilirdi.
TBB başkanı konuşma yaptı. Birileri rahatsız oldu.
Dönemin Başbakan salonda çıktı.
O konuşmaya tahammül edemedi.
Hukuk devletinin özüydü konuşma.
TBMM’yi hırslarına kurban ettiler.
Yasak getirdiler.
Böyle bir düzende yaşıyoruz.
Hukuka ilk darbelerden biridir bu.
Hangi hukuktan bahsediyorsunuz.
Avukat konuşmayacaksa kim konuşacak?
TAHİR ELÇİ’Yİ UNUTMADI
Avukatlar sadece savunma yapmazlar.
Aynı zamanda aydın insanlardır.
dünyayı sorgularlar.
Bunlardan biri de rahmetli Tahir Elçi’dir.
Tahir Elçi aydın sorumluluığu içinfe basın toplantısı yaptı.
Çatışma istemiyoruz dedi.
Bunu söyledikten dakikalar sonra katledildi.
Failleri bulunamadı.
umuyoruz failler bulunur.
Avukat arkadaşlarıma şükranlarımı sunuyorum.
Dövüldünüz, baskı altına alındığınızı da biliyoruz.
Ama bütün bunlara rağmen demokrasi adına hep beraber mücadelemizi yürüteceğiz.
POLİS HAFTASI
Bu hafta ayrıca Polis Haftası.
Kamuda her görevin tanımı vardır.
Doktorların, avukatların özel yasası var.
Polislerin özel yasası vardır.
Bu aynı zamanda kamu yönetiminde güveni sağlar.
Polis kimdir?
Kamu düzenini koruyan kişidir.
Hani zaman zaman izleriz.
Bağırır nerede bu devlet diye.
Karşısına çıkan polistiR.
Polisin sorunları yok mu?
Dünya kadar.
24 saat çalışıyorlar.
GEcesi günüdüz yok.
Tıpkı gazeteciler gibi.
Hayatın her alanında polis vardır.
3600 EK GÖSTERGE SÖZÜMÜ TUTACAĞIM
Polisler 24 saat çalışırsa ne olur?
Fazla measai olur
Ama alamıyorlar.
Polise hak ettiği üCreti veremeddik.
3600 ek gösterge sorunun çözeceğiz dedim.
Verdiğimiz sözün arkasındayız.
Haklarını teslim edeceğim.
HALKIN POLİSİ OLUN
Polislerin en büyük derdi siyasetin müdahale etmesi.
Yolsuzluk yapanı yakalıyor, ya bu bizim partiden diyorlar.
Tayin ve terfi.. Objektif değil
Liyakat esası çökmüş.
Bir dokunsanız bin ses duyarsınız.
Polislerden sadece ve sadece şunu istiyorum.
Siyasi iktidarın değil halkın polisi olun.
ANKARA KATLİAMI: DENETLEMEDİLER
Bazı yasalarla polislere yetki verildi.
Yasada Denetimi nasıl yapacaklar.
İçişleri, TBMM denetleyecek.
Dinlemelerden kaynaklı ihlal varsa denetlensin diye.
Ankara’da 103 vatandaşınızı hayatın kaybettiği olaydan bahsetmek isiyorum
İki canlı bomba vardı.
103 kardeşimiz hayatını kaybetti.
Ön dinleme yapılıyor. Bulunamadı.
Bombalar patladı.
Akla doğal olarak şu soru geldi. İstihbarat zafiyeti mi var?
Evet. Herkesin bildiği, gördüğü, emniyetin yayımladığı isimler oraya kadar geldi, patladı, 103 çocuğumuz hayatını kaybetti.
Parlamentonun çıkardığı kanuna göre, mülkiye müfettişleri her yıl en az bir sefer bu istihbaratla ilgili ön dinlemeyi denetlemek zorundadır diyor.
Ve bu raporlar da meclise gelecek.
Gerçek. 2015’ve 2016’da bir sefer bile denetlenmediler. Yürütme organı, yani bakanlar, başbakan şunu söylüyor: “Bu meclis istediği kanunu çıkarsın. Kanun benim. Çoğunluğum var, ne istersem yaparım.” “Ben yasaya uyuyorum” diyorsan bunu soruşturma konusu yaparsın. Neden denetlenmedi, neden meclise gelmedi.
DAVUTOĞLU’NA SORUYORUM
Davutoğlu’na soruyorum.
Senin de düşüncen bu mu acaba.
Yasamaya saygı duyuyorum diyorsan bu soruyu konuşturmaya konusu yaparsın.
Neden 2015-52016’da denetlenme yapılmadı, raporlar TBMM’ye gelmedi
TBMM BAŞKANI’NA: DERHAL RAPORLARI İSTEYİN
İkinci sorum Meclis Başkanı’na…
Meclis başkanısınız.
Raporlar gelmiyorsa, siz bunu sormak zorundasınız.
İlla ben mi hatırlatacağım size?
Siz o koltukta hangi gerekçeyle oturuyorsunuz? Parlamentonun itibarını korumak için.
O zaman 2015 ve 2016’nın raporlarını derhal isteyin.
ANKARA VALİSİ SORUŞTURMA İZNİ VERMEDİ
Daha vahim bir olay.
103 kardeşimiz teröre kurban gitti.
Soruşturma açıldı.
Güzel. Ön soruşturma sonunda müfettişler dediler ki, bu konunun soruşturulması lazım ve gerçek faillerin yakalanması lazım.
Bu konuda yetki izin açıp açmama yetkisi Ankara Valisi’ne verildi.
Ankara Valisi soruşturmaya izin vermedi.
ADAM GİBİ CEVAP VER
Sayın Davutoğlu’na söylüyorum.
Soruşturma izni vermeyenleri nasıl o koltukta tutuyorsun.
Adam gibi çık cevap ver.
Bunların cevap veremezsin çünkü gerçek anlamda başlaba olman lazım.
Tiyatro başbakanı değil..
CHP’Yİ SUÇLUYORLAR
Her gün şehitlerimiz geliyor. 2015 Aralık ayında, emniyete jandarma diyor ki, Nusaybin’de çok ciddi bir kümelenme var. Önlem almamız lazım. 2015 Aralık ayı. Mardin Valisi “İzin vermiyorum” diyor. Sayın Davutoğlu’na söylüyorum, Nusaybin’den gelen her şehidin sorumlusu sensin. Şöyle bir gerekçeye dayanıyorlar; “Yeterli güvenlik elemanımız yok.” İyi de bunu isteyenler güvenlik güçleri. Sevgili vatandaşlarım, bunun sorumlusu kim? CHP’yi suçluyorlar. İktidarda CHP mi var, AKP mi var? Valiye o talimatı veren Ankara’daki beyler o işin sorumlusu.
İl başkanlarımız, milletvekillerimiz saldırıya uğruyor. Bekledim, Başbakan “Bir siyasi partinin milletvekiline, il başkanına saldırı kabul edilemez” demesini bekledim. Sesini çıkarmadı.
“Terör örgütüyle bağlantılı olduğu için saldırıya uğruyor” diyorlar. CHP’yi terör örgütleriyle irtibatlandıranlar alçaklardır, şerefsizlerdir.
Birisi diyor ki, “Masaya otururuz” biri diyor ki “Oturmayız.” Sonra çark ediyor, diyor ki, “Evet, oturmayız.” Tam müsamere başbakanı. Tonlarca patlayıcı yerleştirecekler, kimsenin haberi olmayacak. Hepsinin haberi var aslında. Böyle bir vicdansızlık, böyle bir alçaklık, ahlaksızlık olabilir mi? Şehirleri bombalarla, patlayıcılarla dolduracaksın. Sonra dönüp CHP’yi suçlayacaksın. Bunlarda dürüstlüğün, ahlakın kırıntısı bile yok.
AİLEDEN SORUMLU BAKAN BİRİLERİNİ ÖNÜNE YATMIŞ VAZİYETTE
Öyle bir kültürün içinde sokuldu ki Türkiye, bakın Karaman’da olan olaydan sonra Türkiye’nin her tarafında olaylar neredeyse patladı. Bunlar sabah akşam Müslümanlıktan bahsediyorlar. 14 yıldır Türkiye’yi yönetiyorsunuz. Bu çocukları oraya nasıl teslim ettiniz! Vakıfları savunuyorlar. Valisi konuşmuyor, emniyeti konuşmuyor. Aileden Sorumlu Bakan birilerinin önüne yatmış vaziyette, o da konuşmuyor. Bu yurtlara kim izin veriyor? ‘Biz izin vermedik’ diyorlar. İzin vermediniz de bunlar nasıl açıldı? Milli Eğitim Bakanı konuşmuyor. Bu işlerin baş sorumlusu sen değil misin? Neden çocukları sapıklara teslim ediyorsun.
Gandi’nin itibarı bütün dünyada var. Peki sarayları mı vardı. Ama bütün ülkelerde heykeli vardır şimdi. Mandela saraylarda mı oturuyordu? Dünyanın en itibarlı kişilerinden şimdi. Mustafa Kemal Atatürk… Savaş meydanlarındaydı. Bütün dünyada itibarı var. Saraya oturmakla insan itibar sahibi olmaz. Belki etrafınızda dalkavuklar olabilir. Dalkavuk sayısının fazlalığı size itibar kazandırmaz.
OBAMA’YLA GÖRÜŞMEK İÇİN 50 TAKLA ATTIN
ABD’de kendisini bizim Dışişleri Bakanı karşıladı. Sen orada Türkiye Cumhuriyeti’ni temsil ediyorsun. Obama ile görüşmek için 50 takla atıyorsun. Görüşmüyorsa ‘Ben de görüşmüyorum’ diyeceksin. En büyük tehlike bu kişinin cumhurbaşkanı olması. Her türlü tavizi verecek konudadır. Enstitüde konuşma yapacaksın, araya işadamları giriyor…
Sorun, Türkiye’nin bozulan imajında. Türkiye’yi artık devletler uygar dünyanın bir parçası olark değil, Ortadoğu’nun parçası olarak görüyor. Bu imajı düzeltecek tek parti CHP’dir.
